|
|
Mezhepler |
|
| Mezhep nedir? - Herhangi bir İslam müçtehidinin şer'i delillerden çıkardığı
hükümlerin bütünüdür.
Mezhepler kaça ayrılır, nelerdir? - İkidir. İtikatta mezhep, amelde mezhep.
İtikatta mezhepden bahseder misiniz? - İtikadda hak mezhep : "Ehl-i sünnet ve cemaat" mezhebidir. Bu mezhep Peygamber
Efendinmizin ve ashab-ı Kiramın itikad ve ameli üzerine olan mezheptir. Buna "Fırka-i naciye" kurtulan fırka
denir. Bunun dışında bazı fırkalr vardır, onlara da "Fırak-ı dalle" denir ki, başlıca
yedidir: 1.Mutezile, 2.Şia, 3.Havariç, 4.Mürcie, 5.Neccariye, 6.Cebriye, 7.Müşebbihadır. Bunlar bütün kollarıyla
beraber yetmişili fırkaya çıkar.
İtikattaki mezhep imamları ikidir.
İmam Ebu Mansur Muhammed Matüridi ve İmam Ebü'l Hasani'l Eşari Hazretleridir. Bizim itikattaki mezhebimizin
imamı Ebu Mansur Muhammed Matüridi Hazretleridir. Şafii, Maliki ve Hanbeli mezhebine mensup olanların itikatta
imamları Ebü'l Hasani'l Eşari Hazretleridir.
Amelde mezhepten bahseder misiniz? - Amelde mezhep dörttür. Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli mezhepleridir. Bir kimse, canı istediği
zaman Hanefi mezhebine, canı istediği zaman diğer mezhebin hükümlerine göre hareket edemez.
İslamiyet
bir olduğuna göre mezhep ne için dört olmuştur? - El
bir tane olduğu halde, parmakların beş tane oluşu nasıl bizim iş görmemizi kolaylaştırmakta
ise, mezheplerin durumu da aynen böyledir. Hepsi İslam esaslarına bağlı olup, halkın kolaylığı
içindir.
Mezhepler niçin, nasıl ve ne zaman çıkmıştır? - Ashab-ı kiram devrinden sonra, Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerden hüküm çıkarma
kudretine sahip müçtehidler azalmıştı. Bunun üzerine müslümanlar, içtihad kudretinde bulunan fakihlere tabi
olma yolunu tuttular. Onların derslerinde bahs ettikleri mevzular, sorulara verdikleri cevaplar ve fetvalar halkın
takip ettiği bir yol ve fıkhi bir mezhep olarak doğmuş oldu. Mezheb sahibi olan bu büyük alim ve imamlar
hiç bir zaman, biz bir mezheb kuruyoruz, bize uyunuz, diye halkı görüşlerine uymaya çalışmazlardı.
- Peygamberimiz,
müçtehidlerin içtihadında isabet edrse, iki sevab, iyi niyetle Allah rızası için yaptığı içtihadında
hata ederse, bir sevab alacağını söylemiştir.
Müçtehidde bulunması gereken özellikler nelerdir? - Arapça bilmelidir. Çünkü Kur'an bu dille inmiş, Peygamberimiz sünneti de aynı
dille ifade etmiştir.
- Kur'an ilmine sahip olmalıdır.
- Sünneti
bilmelidir.
- Üzerinde icma ve ihtilaf edilen konuları bilmelidir.
- Kıyas
bilmelidir. İçtihad, bütün şekil ve metoduyla kıyası bilmeyi gerektirir.
- Doğru
bir anlayış ve iyi bir takdir gücüne sahip olmalıdır
|
|
|
İtikadi
mezhepler, Başlangıç itibariyle fıkıh ilmi olarak kabul edilen kelam, daha sonra ilm-i tevhidolarak adlandırılmıştır. Fıkıh ameli meseleler üzerinde, kelam ise itikadi meseleler üzerinde
yoğunlaşmıştır. Muhammed zamanında bütün meseleler kendisi tarafından çözüldüğü için problem söz konusu olmamışsa da,
sonraki dönemlerde Kur'an ve Muhammed'in yaşantısına göre içtihadlardabulunmak zarureti hasıl olmuştur. Hicri birinci yüzyılın son çeyreğinde imani esaslardan kader konusu tartışılmaya başlanmıştır. Ayrıca siyasi sorunların itikadi boyuttaki
çeşitli yansımaları itikadi mezheplerin doğumunda önemli rol oynamıştır. Örnek olarak büyük günah işleyenin durumu hususu verilebilir. Ortaya çıkan farklı siyasi mezhepler farklı itikadi temellere dayanmış,
Ehl-i Sünnet'in de kendi içinde daha sonra çeşitli itikadi mezhepler barınmıştır. Bu süreç içerisinde itikadi mezhepler
ortaya çıkmışlardır. Başlıcaları; Eşarilik ile Matüridilik arasında
birtakım farlar mevcut ise de iki mezhep de birbirlerini doğru bilmekte ve [(Ehli Sünnet)] olarak tabir etmektedir. Ehl-i
sünnet dışında kabul edilenler [değiştir]- Mu'tezile (İran,...)mezhebi ehl-i sünnet vel cemaat dışında mütalaa edilegelmiş olup bir siyasi mezhep sayılan Şia'nın itikadi çizgisine yakın olan, akılcı bir itikad mezhebidir.
- Cehmiyye= İmam Ebu Hanife tarafından kafir olarak nitelendirilen "Cehm bin Safvan" isimli bir adamın kurduğu bir fırkadır. Allâh hakkında ilk olarak "Allah heryerdedir" sözünü o
başlatmıştır. O halde bu söz ne imam Ebu Hanifenin ne imam Şafiînin ne de diğer imamların
söyledikleri bir söz değildir. Dolayısıyla "Allâh heryerde hazır ve nazırdır" sözü de Cehm bin
Safvan'ın başlattığı söze dayanmaktadır.
- Müşebbihe Allâh'ı yarattıklarına benzetenlerdir, cisim olarak tevsif edenlerdir. Geçmişlerde kimileri Allâh'ın tüysüz bir genç şeklinde bir varlık olduğunu,
kimileri O'nun kılları ak ve sıyah karışımında olan yaşlı bir adam şeklinde
bir varlık olduğunu kimileri de ışık saçan bir nur olduğunu öne sürmüşlerdir ki bunlar İslâm dairesinde addedilemezler.
- Kur'an merkezli İslam= Kur'an'ı İslam'ın ana kaynağı olarak görürler. Bunun dışındaki dini metinleri Kur'an ışığında
değerlendirirler.Mezheplere ve hadis kitaplarına sorgulayıcı ve eleştirel yaklaşırlar. Muhammed'e yalnızca Allah'a ait olan sıfatların yakıştırılmasına ve Kur'an'a aykırı dini inanç ve uygulamalara
karşı çıkarlar. İslam'ı anlamak için aklı kullanmanın gereğine inanırlar.
Bunların dışında
yine siyasi bir mezhep olan Haricilik de itikadi açıdan diğer mezheplerden ayrılır ve kendine has bir itikadi yapısı vardır.
Fakat itikadi mezhep olarak doğmamış ve bu yönü ağır basmamıştır, bu nedenle de siyasi
bir mezhep olarak ele alınır. İtikadi mezhepler birbirlerinden Allah'ın varlığı, sıfatları, marifetullah, nübüvvet, nübüvvetin vasıfları, mucize, imammet, irade, kesb,hidayet, irtidad, doğru ve yanlışın tanımı, iman-amel münasebeti, ruh, kaza, kader gibi önemli konularda yer yer farklı görüşler ileri sürerler.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|